27 Şubat 2009 Cuma

İkinci Cumhuriyet düşüncesi gerçek mi oluyor derken…
Tam, ülkede demokrasi yandaşı insanlar artıyorken,82 darbe anayasasından kurtulacak ve de TRT şeş Kürtçe yayın yapmaya başlamışken, Genç Siviller öncülüğünde biraz da biz Kürt olalım derken ,Ahmet Türk dün grup toplantısında DTP’li milletvekillerine Kürtçe seslendi ya da anadilini konuştu da diyebiliriz.vatandaşlarına anadilinde yayın yapan bir TV sunan(TRT Şeş/Kürtçe) ,alevi vatandaşları din dersinden muaf tutan, üniversitesinde Kürt dili ve edebiyatı bölümünü faaliyete geçiren devlet,‘bilinmeyen dil’ olarak vasıflandırdığı bin yıllık geçmişimiz olan Kürtlerin anadilinde yayın yapmayı başka kamu televizyonunda dahi yasaklamış olmalı ki Ahmet Türk konuşmasına başladıktan bir süre sonra yayın kesildi.neden bir süre sonra?çünkü konuşmasına Türkçe olarak başlamıştı.Ahmet Türk’ün bu davranışını seçim propagandası olarak değerlendirenler oldu elbette ama bunun öyle olup olmadığını bir tarafa bırakmak istiyorum ve her şey yolunda gidiyor gibi görünürken medyanın da katkısı ile yukarıda saydığım güzellikleri gerçekleştirmeye çalışan AKP hükümeti genel başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan dahi bu provakatif yayınların etkisinde kalmış görünüyordu vermiş olduğu demeçlerde.sanki o başbakan Davostaki kükremiş olan başbakan değildi.milliyetçi hareket partisinden gelen açıklamalar beni hiç ama hiç şaşırtmamıştı nedense diyorlardı ki:şimdi mecliste Kürtçe konuşursa daha sonra anadillerinde eğitim görmeyi de isterler.bu cümleleri duyduktan sonra ‘yuh!’ deme gereği duydum ama yinede çok görmedim milliyetçi hareket partisine.insanların anadilinde konuşmasına,anadilinde eğitim görmesinde ne gibi bir sakınca olabilir ki ama ben neden uğraşıyorum onlara derdimi anlatmaya onlar nasıl olsa anlamayamayacaklar benim/bizim derdimizi

23 Şubat 2009 Pazartesi

ve kılıçdaroğlu gerçeği...

Kılıçdaroğlu 1992 yılında karla devraldığı SSKyı mahvetti ve bizlere 7 ylda nasıl batırılır? rant nasıl sağlanır hakkında ders verdi.Tabiki o günlerden bu günleri görmek zor olmalı ki Kılıçtaroğlu bugün birçok kişiye atıp tutarken kendi yaptıklarının ortaya çıkacağını hiç hesap etmemiş olmalı.Kılıçtaroğlu İstanbul'a nazaran daha küçük olna bir kurumda dahi bunları yapmışken biz ona İstanbul'u nasıl emanet edelim?Görünen köy kılavuzmu istermiş canım.Amacım Topbaş'ın sütten çkmış ak kaşık olduğunu söylemek değil,amacık Kılıçtaroğlunun birçok belgeyle çıkıp düello yaparken kendisinin yapmış olduğu yolsuzlukların,sağladığı rantların bir gün ortaya çıkmış olmasıdır.Bazıları Kılıçtaroğlunun yapmış olduğu belgeli düelloları izlerken 'vay be ne adammış görüyormusun nasıl ortaya çıkardı şunların foyaını ortaya vallahi helal olsun işte beöyle insanlar lazım bize'gibi cümleler kurduklarını düşünüyorum ve o insanlara 'gördünüz mü Kılıçtaroğluda o kadar masum deyilmiş.o(Kılıçtaroğlu)SSK'
nın başındayken kurum 7 yılda2.4 milyar TL zarar etti.Kim gördü bu zararı????Sen ben... EEE hala Kılıçtaroğlunun İstanbul Belediye Başkanı olmasını istiyormusunuz?diye soruyorum.Kılıçtaroğlu SSK'yı batıran mali tablo ile ilgili bir soruya ise şu yanıtı veriyor!Daha doğrusu veremiyor.İşte yanıtı:Emekli olduğunda dokunulmazlığım yoktu yargılasalardı.
Bu sorunun cevabı bu kadar kısa ve öz değil Kılıçtaroğlu yazılı ve görsel basında show yapacağınıza lütfen daha mantıklı bir cevap verin.Bu olay basında hiç yer etmedi acaba neden?Bu olay küçümsenecek bir olaymıydı acaba?Halk nezdinde.Yoksa bak ne güzel gidiyor ayağını tökezletmiyeyimde onlarda rahat etsin bizde kaç zamandır ne yapsak herşeyimiz bir bir ortaya çıkıyor zaten diyen medya patronlarının işine mi geliyor bunları yazmamak.